Terzilik Neden Ölmez? – Çünkü Her Dönemin Bileğine Yakışan Bir Altın Bileziktir
Teknoloji ilerler, makineler akıllanır, hazır giyim ucuzlar… Ama bir şey değişmez: İnsan, üzerine tam oturanı ister. Sadece bedene değil, hayata uyanı.
İşte bu yüzden terzilik asla ölmez. Çünkü terzilik, modaya değil insana göre çalışır.
Bir terzinin elindeki makas, sadece kumaşı kesmez; aradaki mesafeyi de kapatır. Müşteriyle kurulan bağ, bir prova sürecinden çok daha fazlasıdır. Bu yüzden terzilik sadece bir meslek değil, bir zanaattir. Hatta daha ötesi, bir karakter meselesidir.
Bugün herkes hızla tüketiyor. Elbise alınıyor, bir sezon giyiliyor, sonra unutuluyor. Ama terziden geçen giysi, öyle kolay unutulmaz. Çünkü bir paçaya, bir omza, bir düğmeye gösterilen özen, raflarda satılmaz.
Ve bu emeğe ihtiyaç hep olacak.
Altın Bilezik Dediğin Şey, İşte Tam da Budur
"Elinde altın bileziğin olsun" der büyükler.
Terzilik, o bileziklerden biridir.
Bir terzi, dünyanın neresine giderse gitsin, bir iğne iplik bulduğu anda iş yapar.
Çünkü insanlar her yerde aynı şeyi ister: onaran, düzelten, güven veren bir el.
İstihdam azalabilir, sektörler batabilir, makineler işleri devralabilir... Ama bir pantolon paçası hâlâ elle kısaltılır.
Bir ceket omza göre hâlâ terzide oturtulur.
Ve bir usta, hâlâ sabırla çalışır.
Bunun yerini hiçbir teknoloji alamaz.
Terzilik Neden Ölmez?
Çünkü kıyafet zamana yenilir,
ama el emeği hep değerini korur.
Çünkü modalar geçer,
ama düzgün bir dikiş kalır.
Çünkü makine çalışır,
ama ustalık hisseder.
Çünkü insanlar hala güvene, emeğe ve sadeliğe ihtiyaç duyar.
Ve işte tam bu yüzden:
Terzilik mesleği ölmez. Yaşar. Yaşatır. Öğretir.