Ego ve Kibir
İnsan doğası gereği varlığını anlamlandırmak, değerli hissetmek ve görünmek ister. İşte bu noktada devreye ego girer. Ego, aslında kim olduğumuzu algıladığımız “ben” bilincidir. Ama sağlıksız beslendiğinde kontrol mekanizmasını kaybeder, aşırı büyür ve bizi kendimizden bile uzaklaştırır.
Kibir ise egonun zırha bürünmüş halidir.
"Ben her şeyi bilirim."
"Ben sizden üstünüm."
"Benimle aynı seviyede kimse yok."
Bunlar bir savunma mekanizmasıdır aslında. İçeride bir yerlerde hâlâ onaylanmak isteyen, reddedilmekten korkan, yetersizlik hissiyle baş etmeye çalışan bir “çocuk benlik” vardır.
Sahte Özgüven, Gerçek Korkular
Birçok kibirli davranışın altında öz-değersizlik yatar.
Mesela sürekli kendini öven biri, neden bunu yapar?
Çünkü içten içe yeterli olmadığını düşünüyordur ve bu duyguyu bastırmak için başkalarının hayranlığına ihtiyaç duyar.
Ama her övgü bağımlılığı, doymayan bir kuyu gibidir. Bir kere dikkat çekince, daha fazlası istenir. Bu da kişiyi yalnızlaştırır.
Kibirli İnsanların Ortak Özellikleri
Eleştiriye tahammülsüzdürler.
Sürekli haklı çıkmak isterler.
Başarıyı tek başlarına sahiplenir, başarısızlıkta başkalarını suçlarlar.
Derinlerde kıskançlık ve karşılaştırma vardır.
Empati yoksunluğu yaşarlar çünkü başkasının dünyasına inmeyi “zayıflık” olarak görürler.
Bir Hikaye: Aynadaki Adam
Ali, başarılı bir iş insanıydı. Herkes onu takdir ediyor, ne giyse, ne dese dikkatle izleniyordu. Fakat Ali, geceleri aynaya baktığında kendisini sevemediğini fark etti. Çünkü o başarılar, övgüler, parıltılı hayat, onun gerçek benliğini değil, dışarıya sunduğu bir maskeyi temsil ediyordu.
Zamanla, “daha çok görünmek” için iç dünyasını susturmuştu.
Bir gün her şeyi bıraktı. Sessiz bir sahil kasabasına yerleşti. Ve orada ilk kez, ne yaparsa yapsın onu alkışlayan kimse olmadığında bile kendini huzurlu hissetti. Çünkü artık o sessizlikte, kendi gerçek sesiyle tanışmıştı.
Egoyu Dönüştürmek Mümkün mü?
Evet. Ego düşman değildir. Onu tanımak, eğitmek ve dönüştürmek gerekir.
Kendini gözlemle: Ne zaman üstün hissettiğini, ne zaman ezildiğini fark et.
Empati kur: Herkesin içsel bir savaşı olduğunu unutma.
Tevazu geliştir: Sessizce bilmek, bağırarak konuşmaktan daha değerlidir.
Gerçek dostluklar kur: Ego değil, kalbin konuştuğu ilişkiler ruhu besler.
Kendine dürüst ol: Sahip olduklarınla değil, kim olduğunu hatırla.
Webmaster Atilla Yorumu
Ego ve kibir, aslında birer dijital filtre gibidir. Gerçek görüntüyü saklar, güzelleştirir gibi yapar ama samimiyeti boğar. Oysa insanın en güçlü hali, kırılganlığını kabullenebildiği andır.
İçten bir merhaba, göz temasıyla verilen bir selam, bir “bilmiyorum” itirafı…
İşte gerçek benlik orada başlar.